XIX. asrın ikinci yarısından itibaren Hurûfiliğe ait eserler yayınlanmaya başlamış, buna bir tepki olarak Sünnî kesimden Hurûfilik ve Bektaşilik ayrımı yapılmadan genel fakat sert cevaplar verilmiştir. Bunun üzerine Bektâşiliğin Osmanlının en eski ve yerli bir tarikatı olarak tarikat silsilesinin, usül ve esasının bulunduğu, nâzenîn yapısı ile dinin özünü taşımaya çalıştığı, Hurufîlikle bir ilgisinin olmadığına dair eserler kaleme alınmıştır.
Bu tartışmalardan hareketle Ahmet Rıfkı (1884-1935), Bektaşî Sırrı adıyla iki ciltlik eserini yayımlamıştır. Eserin birinci cildinde, tarikatın tarihi, dedebabaların ve önemli şahsiyetlerin biyografileri yazılmış, konuyla ilgili Sünni kesimden gelen tenkitlere cevap verilmiştir. İkinci cildde ise Bektaşî gelenekleri tanıtılmış, özellikle Çelebiler kolu muhatap alınarak tarikat içerisinde olan ihtilaflı ve tartışmalı konulara cevap verilmiştir. Bu eser, kendisinden önceki ve sonrakilerle bir asra yaklaşan Bektaşilik tartışmalarının zaman ve düşünce olarak tam merkezinde yer almakta, konuyla ilgilenen her araştırmacının görmesi gereken bir kaynaktır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.