Başlangıçta pişmiş bir balçıktan başka bir şey olmayan insan; yüce yaratıcının kendisine ruhundan üflemesiyle ceset ve candan ibaret bir mahlûk olmaktan çıkarak akıl, vicdan ve iradeye kavuşmuş; meleklerin dahi secde ettiği bir mertebeye ulaşmıştır. Üflenen ruhla birlikte insan; aklını, vicdanını ve iradesini kullanma sorumluluğunu da sırtlanmak durumunda kalmış böylelikle de tabiatı itibariyle hem iyiliği hem kötülüğü bünyesinde barındıran tek varlık olmuştur. Onu diğer bütün varlıklardan ayıra ...